15 Ağustos 2010 Pazar


BİR YEMEK TARİFİ
BİR BARDAK DOLUSU GÜLÜMSEME İLE BAŞLAYIN
BİR KAP DOLUSU DOSTLUK İLAVE EDİN
BİR TUTAM YUMUŞAKLIK VE BİRAZ DA NEZAKET TOZU İLE KABARTIN
BİR KAŞIK ÜMİT
BİR BÜYÜK PORSİYON YARDIMLAŞMA
ÇOK MİKTARDA ILIM VE BİR TUTAM ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK İLE ÇIRPIN
KUVVETLENDİRMEK İÇİN DE BİR ÇORBA KAŞIĞI GÜVENE İHTİYACINIZ OLACAK
BİR SADAKAT KASESİ İÇİNDE İKİ ÖLÇÜ AKLI SELİM VE
BİRKAÇ DAMLA HOŞŞGÖRÜ AZAR AZAR İLAVE EDEREK
SEVGİ İLE KARIŞTIRIN
İKİ KAŞIK GÜLÜCÜK, BİR KAŞIK SABIR VE BİR TUTAM ÖVGÜ İLAVE EDİN
ŞEVK İLE HİÇ DURMADAN KARIŞTIRIN

YEMEĞİMİZİN ADI İNSANLIK

15 Haziran 2010 Salı

BENİ SANA SIMSIKI SARILI GÖRENLER OLMUŞ...


seni yerlerde göklerde bulamazlarken...
bende gizli olduğunu sezenler olmuş...
dumlu dumluymuşsun yüreğimde..
kımıl kımılmışsın bileklerimde...
domur domur ter ışıl ışıl fer ellerimde gözbebeğimde..
aramızda dağlar yollar yıllar var iken...
beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş...
sargın yaprakmışım dallarına
yangın toprakmışım yağmurlarına...
türkü olmuşsun...
umudummuşsun
sevdama yarınlarıma...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

RÜZGAR SAÇLI BİR KIZ OLABİLMEK...




Rüzgar Saçlı Kız
Rüzgar saçlı bir kız vardı
Rüzgarın saçlarıyla valsini görmeliydiniz,
harikaydı...

Gece teninde uykuya dalmıştı sanki
Esmerdi bakışları,yüreğimi yaralardı
sevmeye kıyamazdım...

Ben rüzgar saçlı bir kız sevdim
Daha on üçündeydi,ömre bedeldi gülüşü,
Hele birde rüzgarın saçlarında dansını görmeliydiniz,
harikaydı...

Denizimin en sükünlu haliydi duruşu,
öyle masumdu ki
Dalmak isterdiniz bakışlarına,
kendinizi birden derinliklerinde bulurdunuz yaşamın,
gözlerine bakmaktı yaşamak çünkü...

Ben rüzgar saçlı bir kız sevdim,
Enezimin kuytu bir köşesinde
Ve aşk çardak kafe kadar yalındı,
Korkardım ellerini tutmaya
içim titrerdi,
Sonra irkilir yapamamaktan ağlardım gecelerce,
yaşayamadıklarıma...

O rüzgar saçlı kızımdı benim
Nice fırtınaları bedeninde uyutmuş,
tenindeyse geceler uykuya sızmış
ve yüreği aşka sevmeyi öğreten...

Şimdi rüzgar saçlım uzaklarda
Fırtınalar ekiyorum bu garip yüreğe
ve rüzgarlar biçiyorum
onsuz sabahlara her uyandığımda...

Tutulmuşum bir kere rüzgarına be rüzgar saçlım
Deniz mehtap ve yalnızlık seni bana getirmez ki
Bu yüreğe bir sensizlik yeter...

Ne olur bırak kendini tekrar o rüzgara
bırak bırak ki
Yine ıslık çalsın saçlarında aşk,
''SENİ SEVİYORUM ''diye...

Çağdaş Durmaz

30 Nisan 2010 Cuma

GENÇLİK


GENÇLİK
Gençlik hayatın bir evresi değil, bir akıl ve ruh durumudur. Mesele gül yanaklı, al dudaklı olmak ya da esnek dizlere sahip olmak değil, arzulu olmak, nitelikli hayal gücüne ve güçlü duygulara sahip olmak meselesidir; O, yaşamı besleyen pınarların taze kalmasıdır.
Gençlik cesaretin korkaklığa, maceracılığın kolaycılığa galip gelmesidir. Bu duruma 60 yaşındaki bir adamda 20 yaşındaki bir delikanlıda olduğundan daha fazla rastlanması sıkça görülen bir şeydir. Kimse yaşadığı yıllar yüzünden yaşlanmaz. Bizi yaşlı yapan ideallerimizden uzaklaşmamızdır.
Yıllar cildimizi kırıştırabilir fakat yaşama coşkusunu yitirmek ruhumuzu kırıştırır. Üzüntü, korku ve özgüven eksikliği kalbi büker, ruhu toza döndürür.
60 ında veya 16 sında, farketmez, her insanın kalbinde merakın cazibesi, o şaşmaz çocuksu "bundan sonra ne olacak?" tutkusu ile yaşam denen oyunun heyecanı vardır. Sizin ve benim kalplerimizin merkezinde bir telsiz istasyonu bulunuyor; o, insanlardan ve sonsuzluktan güzellik, ümit, neşe, cesaret ve güç mesajları aldığı sürece genç kalırsınız.
Antenler kapanır ve ruhunuz kuşku karları ile kötümserlik buzlarıyla kaplanırsa yirmi yaşında bile olsanız yaşlanmışsınızdır. Ama antenleriniz iyimserlik dalgalarını yakalamak için açık durduğu sürece, seksen yaşında bir genç olarak ölmeyi ümit edilebilirsiniz...

EN GÜZEL DENİZ...


En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür...
Nazım Hikmet Ran

SEVGİ ÜSTÜNE


SEVGİ ÜSTÜNE

Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.

Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtaralım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar